Bir Amerikan rüyası
Amerika Birleşik Devleri’nin Maryland ve Virginia eyaletleri arasında
kalan bir rüyalar kentidir Washington… Hiçbir eyalete bağlı olmayan ve
direkt federal hükümet tarafından tanınan şehir, muhteşem doğası ve hiç
tükenmeyen enerjisiyle, ziyaretçilerini heyecanlı bir deneyime davet
ediyor.
Tarih
Zengin bir tarihe sahip olan bu topraklara 17. yüzyılda Avrupalılar
gelmeden önce ilk olarak Nacotchtank yerlilerinin yaşadığı biliniyor.
1751 yılında Potomac Nehri kıyıları ve Georgetown civarına yerleşen
Avrupalılar, yaklaşık 40 yıl boyunca bugünkü Washington topraklarında
hüküm sürmüşler. Şehir, bugünkü kimliğine ise George Washington’ın
başkan olmasıyla birlikte kavuşmuş. 1871’de çıkarılan bir kanunla
“District of Columbia” adı altında birleştirilen Washington, direkt
federal hükümete de bağlanarak bugünkü halini almış.
Gezin, görün, tanıyın!
Washington’u tanımak için birkaç gün yetmez! Ama yine de Amerika’nın en hareketli topraklarına girmişken bunları yapmayı ihmal etmeyin;
- Georgetown’ın meşhur vintage butiklerinde alışveriş sepetinizi doldurmadan dönmeyin.
- Soyu tükenmekte olan pek çok canlının korunma altındaki yaşamlarına tanık olmak için şehrin en işlek turistik noktası olan National Zoological Park’ı mutlaka ziyaret edin.
- Müzeleri, galerileri ve bahçeleri aynı sınırlarda barındıran The National Mall’a uğrayın. İçerideki müzelerden birinde, aydan getirilen bir taş parçasına bile dokunabilirsiniz.
Eğlence bu şehirde!
Washington hep duyduğumuz ağırbaşlı haline inatla bir harikalar kumpanyası aslında. New York kadar olmasa da şehrin pek çok noktasında her zevke hitap eden bir eğlence mekanı bulunuyor. Özellikle Georgetown ve Adams Morgan’daki pek çok gece kulübü, eğlenceyi arayanlar için en doğru adreslere ev sahipliği yapıyor. Şehrin sanatsal dokusuyla tanışmak isteyenleri ise yıl boyu birçok sahne performansı ve konserin sergilendiği Kennedy Center ağırlıyor.