Orta Doğu’nun Paris’i
Kilise ve camilerin bir arada gökyüzüne yükseldiği, her daim neşenin hakim olduğu sokakları, sıcakkanlı insanları, muhteşem doğası, kozmopolit şehir yaşamı ve Orta Doğu coğrafyasının birleşimiyle ortaya çıkan enfes bir senteze sahip olan Beyrut, Arap dünyasının en cezbedici şehirlerinden biri.
Tarih:
Beyrut’un 5000 yılı aşan bir tarihi var. Burada Taş Devri’nde başlayan yaşam; Helen, Roma ve Bizans İmparatorluğu’nu gördü, ardından Arapların ve Haçlıların istilasıyla olaylar devam etti ve son olarak da Osmanlı Devleti sahneye çıktı. Takvimler 1888’i gösterdiğinde ise Beyrut, Suriye’nin bir vilayeti konumuna yükseldi ve kozmopolit bir şehrin ilk temelleri atıldı. Beyrut, 1943 yılında Fransız mandasından kurtulup bağımsızlığını ilan etti.
Music Hall’de Geceler Uzun
Beyrut’a Nasıl Gidilir?
Gezin, Görün, Tanıyın!
· Güvercin kayalıklarında oturup gün batımını izlemeden Beyrut’un havasını tam olarak içinize çektiğinizi söyleyemezsiniz. Bir kafede kahvenizi yudumlarken dalgaları, Akdeniz manzarasını ve gelip geçen insanları izleyin.
· Beyrut Ulusal Müzesi’nde bu toprakların tarih öncesi dönemine ait eserlerini görebileceğiniz gibi, iç savaş zamanlarına ait oldukça ilginç belgeler de karşınıza çıkacak.
· 20. yüzyılın Fransız etkilerini izleyebileceğiniz Place de l'Etoile hemen şehir merkezinde yer alıyor. Beyrut’un farklı bir yüzünü görmek isterseniz kaçırmayın.