Sanat tutkunuzu suyun altına taşımaya ne dersiniz? Meksika’nın Cancun kenti açıklarında sanatın bambaşka bir hali var. Heykeltıraş Jason deCaires Taylor tarafından yapılan heykeller, yıllardır suyun altına yerleştiriliyor. Su altı müzesinde bulunan 400’den fazla heykelin üzerinde rengarenk mercanlar büyüyor. Deniz canlılarının yuva edindiği müze, görülmeye değer manzaralar sunuyor.
Derinlerdeki huzuru keşfetmeye ne dersiniz? Dünyanın birçok yerindeki ünlü dalış noktaları, su altı yaşamının büyüleyici güzelliklerini gözler önüne seriyor. Farklı bir dünyada gibi hissettirecek dalış noktalarını sizin için araştırdık, gelin deniz yaşamını birlikte keşfedelim!
Güneşin doğuşu ve batışı, uçsuz bucaksız ormanlar, engin denizler, sonu görünmeyen nehirler ve daha birçok şey… Tüm bunlar, üzerine düşününce hayret verici şeyler olsa da günlük hayatın akışında çok sık gördüğümüz için artık şaşırtıcı gelmiyor olabilir. Dünya’nın öteki yüzü olan su altı yaşamı ise herkesi şaşırtmaya yetiyor. Görmeye alışık olmadığımız su dünyası, adeta bambaşka bir gezegen! Karada yaşanan ve var olan her şeyin farklı bir formu, su altı yaşamında karşımıza çıkıyor. Burada ormanlar resiflere, ağaçlar mercana, hava suya karşılık geliyor. Sizi dünyanın en iyi dalış yerleri ile tanıştıralım ve bu büyüleyici dünyaya yakından bakalım.
İşte dünyanın en iyi dalış bölgeleri:
Raja Ampat, okyanusun amazonu olarak anılan mercan üçgeninin tam ortasında yer alıyor. Haliyle takımadanın açıkları, gerçek olduğuna inanmakta zorlanacağınız büyük bir ekosistem barındırıyor. Burada 500’den fazla mercan ve binden fazla balık türü yaşıyor. Suyun altında yavaş yavaş salınan rengarenk mercanlar ve resiflerin arasından kendini gösteren balıklar, okyanusun sessizliğinde kalp atışlarınızı hızlandırmaya yetiyor. Grup halinde gezen rengarenk balıkların senkronize hareketleri, izlemeye doyamayacağınız görsel bir şölen sunuyor. Her yıl dalış için binlerce turisti ağırlayan bölgeyi mutlaka görmelisiniz.
Dalışa başlarken suyun altında neler görmeyi hayal ediyorsunuz? Balık türleri ve mercan resifleri ilk akla gelenler elbette… Şanslıysanız su kaplumbağası ve ahtapot da olabilir. Peki ya gemi enkazına ne dersiniz? Filipinler hem su altı yaşamı için hem de ilginç batıkları incelemek için adeta bir dalış cenneti. Buradaki su altı yaşamı o kadar güzel ki normalde göç ederek yaşayan dev bir sardalya sürüsü, yıllar önce buraya gelmiş ve bir daha da burayı terk etmemiş. Onları Moalboal açıklarında bulabilirsiniz. Siete Pecados’ta su kaplumbağalarıyla yüzebilir, Monad Shoal açıklarında köpek balıklarının ürkek bir türü olan alopiası görerek adrenalin yaşayabilir, Coron Körfezi’nde Japonlara ait deniz uçağı bakım gemisinin batığını inceleyebilirsiniz.
Heyecan mı arıyorsunuz? O zaman denizlerin hakimiyle tanışın! Büyük beyaz köpek balığı ile burun buruna gelmek aradığınız heyecanı size yaşatabilir, e tabii ki biraz da korkuyu… Bunu deneyimleyebileceğiniz en ünlü yerlerden biri Guadalupe Adası. Adanın açıklarında 300’den fazla köpek balığı türü bulunuyor, bunların arasında en çok büyük beyaz köpek balığı ilgi görüyor. Burada yapacağınız kafes dalışında köpek balıklarına hiç olmadığı kadar yaklaşabilir, bu tehlikeli canlıları yaşam alanlarında görme fırsatını yakalayabilirsiniz.
Amatör olarak yaptığınız şnorkelli dalışlarda bile küçük deniz canlılarını görmek mümkün. Böyle basit bir dalışta dahi sıklıkla gördüğünüz balıkların yanı sıra üzerinde farklı renkler taşıyan, farklı gövde özelliklerine sahip balıklar dikkatinizi daha çok çeker. Kimbe Koyu’nda yapacağınız profesyonel bir dalışta ise nereye bakacağınızı şaşırabilirsiniz. Çünkü Hint Okyanusu’ndaki mercanların yüzde 60’ını barındıran Kimbe Koyu’nda, 800’den fazla mercan resifi balığı var! Su altındaki bu yaşam vahasında, rengarenk balıkları takip ederken bir rüyada gibi hissedebilirsiniz.
Gelelim dünyanın en popüler dalış noktasına! Avustralya’nın Queensland sahili boyunca uzanan dalış bölgesi, dünyanın en büyük mercan resifini içinde barındırıyor. 1500’den fazla balık türünün yaşadığı resifte, deniz yaşamının tüm güzelliklerini görmek mümkün. Üstelik yılın her dönemi sıcak ve berrak olan sular, her zaman dalış yapmaya uygun. Burası, aklınıza gelebilecek her renk tonunu deniz yaşamında görmek, suyun altında gökkuşağını keşfetmek gibi düşten güzel bir deneyim yaşatıyor.
Bir elinizle Avrupa, diğer elinizle Kuzey Amerika kıtasına dokunup dalış yapmak kulağa nasıl geliyor? Sorudan da anlayacağınız gibi sıradaki dalış rotamızda konumuz deniz canlıları değil. İzlanda’daki Silfra Yarığı, iki kıta arasında dalış yapmanıza imkan tanıyor. Kıta plakalarını kolayca görebileceğiniz dalış deneyimi, bambaşka bir jeolojiyi inceleme fırsatı sunuyor. Buzullardan geçerek yarığa ulaşan tatlı su o kadar temiz ki insana suyun altında olduğunu unutturuyor.
Bahamalar, deniz yaşamı için bir cennet. Burada gözünüzü alamayacağınız resiflerin yanı sıra su altı mağaraları da bulunuyor. Suyun altındaki masmavi çukurlar, bambaşka dünyalara açılan kapılar gibi… Gireceğiniz her mağara, size ayrı bir görsel güzellik sunuyor. Tavandan aşağı uzanan sarkıtların arasından geçmek, mağaraların oda gibi ayrılan bölümlerine ulaşmak size fantastik bir filmin içindeymişsiniz gibi hissettirebilir.
İşte size kendinizi tam bir maceracı gibi hissedeceğiniz bir yer; Solomon Adaları… Bu takım adanın açıkları İkinci Dünya Savaşı’nın hatıralarını taşıyor. Suyun altında savaş uçağı, denizaltı ve gemi batıkları bulunuyor. Deniz canlılarının evi haline gelen bu batıklarda, balıkların savaş uçağının kokpitinde gezdiğini görmek gerçekten ironik ve unutulmaz bir deneyime dönüşüyor.
Okyanuslara doyduysak biraz da deniz yaşamının peşine düşelim. Mısır’ın ünlü turistik kenti Şarm El-Şeyh’in açıkları; Kızıldeniz’in kıyısında, harikalarla dolu bir deniz yaşamını içinde barındırıyor. Burada gruplar halinde gezen balıkların dansını sıcak suların keyfini sürerek izleyebilirsiniz. Deniz yaşamı öyle zengin ki profesyonel dalış yapabileceğiniz gibi sadece deniz gözlüğünüzü kullanarak bile birçok su altı güzelliklerini görmek mümkün!